Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tekinsizlik ve Varoluşsal Tekilleşme

Dilan ile Müge'ye... Biz hepimiz uzay-zaman bloklarının kıvrımlarıyız. Bedenimiz dediğimiz et, kan, kemik ve gösterge kıvrımları çokluğu. Evrenin bir kısmını içimize kıvırıyoruz: her türden karşılaşmayla. Bu temâşadır. Bedenimiz evreni, onu kendi içine kıvırarak temâşa eder. Yer içer duyar görür temas eder. Bataille fark etti bunu. Kozmik-güneşimizin saçtığı enerjiyi tüketerek oluşuyorduk. Tüketmek, temâşa etmektir, temâşa etmek ise kıvırmak. Fakat öncesinde karşılaşmak gerekir. Fakat neyle karşılaşırız? Karşılaşmak ne demektir? Son derece heretik bir metninde, Ritmanaliz 'de Lefebvre evrendeki her şeyin aktığını, sadece sıvıların, enerjilerin değil, yeterince uzun bir zaman dilimi ele alındığında kayaların ve yıldızların da aktığını söylüyor. Akan her şey ritmiktir, bir ritmle akar, sabit olmasa bile. Dolayısıyla bir karşılaşma her şeyden önce iki farklı ritmin karşılaşmasıdır. Bir obur hayal edelim, daima değilse bile bir an için oburluk yapan birini... Hangi ritmle

Analiz, Marksizm, Psikanaliz: Genelleşmiş Gösteren Mantığı vs. Pragmatik Karşılaşma Mantığı

Son elli-altmış yıllık süre zarfında "analiz" denen düşünce etkinliğinin koşullarının tamamen değişimine, analitik müdahalenin altüst oluşuna ve işler bir analizin nasıl olacağına dair yeni fikirlerin doğuşuna tanıklık ettik. Fakat bu tanıklık daha baştan günün meseleleri, akademik balonlar (postmodernizm tartışma ile çalışmaları gibi), gerekli, anlaşılabilir ama bazen de saf kötülükten kaynaklanan yanlış anlamalarla gölgelenmişti. Dünden hiçbir ayrıcalığı olmayan bugün bu tanıklığın mânâsı ve değişenin ne olduğuna dair bir fikir alıştırması yapmak yerinde olabilir. 30'lardan itibaren dünya tarihine damga vuran psikanaliz ile Marksizmin ortodoks/okullu varyantlarına bir bakış atarak kopulan şeyin ne olduğunu tespit edebiliriz. Burada aradığımız şeyin psikanaliz ya da Marksizmin ne olmuş olduğuna bir cevap değil, fakat ikisinin ayrıcalıklı bir şekilde paylaştığı ve belki de ona derin teorik çerçevesini yapısalcılığın kazandıracağı bir mantığı keşfetmek. Bu mantığa , a